Oktay Sinanoğlu Türk ve Türkçeyle ilgili kitapları

Hedef Türkiye
“Türk Aynştaynı” Gizlenen Gerçekleri İfşaa Ediyor!,.
“Türk Aynştaynı” olarak tanınan, değişik ülkelerde iki kez Nobel Ödülü’ne aday gösterilen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, ABD Kaliforniya Ünivşrsitesi, Berkeley Kimya Mühendisliğini birincilikle bitirdi (1956). ABD’de M.I.T.’ den birincilikle Yüksek Kimya Mühendisi oldu; “Alfred Sloan Ödülü”nü aldı. Berkeley’de Kuramsal Kimya doktorasını yaptı. ABD Atom Enerjisi Merkezi’nde araştırmalar yaptı. Harvard ve Yale’de kendisine ait yeni kuantum (nicem) kimyası ve fiziği üzerine teorileri hakkında üst düzey dersler verdi. 1962’de, 26 yaşında, Batının son 300 yıldaki en genç profesörü oldu. “Moleküler Biyoloji” konusunda ikinci kürsüsüne atandı. “Alexander von Humboldt Bilim Ödülü” kazanan ilk bilimci oldu. Japonya’nın “Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü” nü kazandı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çıkardığı özel bir kanunla Oktay Sinanoğlu’na ilk ve tek “Türkiye Cumhuriyeti Profesörü Unvanı” nı verdi. Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak Japonya’ya gönderildi; Türk-Japon Kültür, Eğitim ve Bilim ilişkileri’nin temelini attı. Amerika Bilim ve Sanat Akademisi’nin ilk ve tek Türk Üyesi olan Sinanoğlu, olay yaratan “Bye-Bye Türkçe” kitabından sonra, bu kitabında yurt ve dünya sorunlarına ilişkin halktan gizlenen gerçekleri ifşaa ediyor ve diyor ki: Güçleri gizlilikten geliyor!
> Oyunlara dikkat! > Ölüm kalım savaşı > Yeniden Kurtuluş Savaşı Başlamıştır! > 11 Eylül’den sonraki birkaç gün > Küreselleşme mi, küresel kraliyetçilik mi? > Artık bilimsel gelişmelerin merkezi ABD değil > Amerika’daki “insan genomu tasarısı” üzerine Miarni’de tropik ağaçlar altında bir sohbet > insanlık düşmant küresel kraliyetçilerin hakimiyeti bitiyor > Avrupa Birliği’ne ne demeliyiz? > Fransa, ingiltere, Amerika, Rusya işgal ettiği ülkede ne yapar? > Fransa’ya ne yapmalıyız? > Hangi Avrupa Birliği? > Avrupa’ya çok şey öğrettik! > Her ülkenin milli hedefleri var > Ya Türkiye?> Neden hedefsiztik? > Hedeflerimizi bilelim > Asyalı mı, Avrupalı mı, Avrasyalı m» olmak > Yeni dünya düzeni ve Türkiye’nin geleceği > Atatürkçülük yerine “sahte sağ”, “sahte sol” > Türkçe düşmanı “milliyetçi”ler, “sağcf’lar, “solcu”lar, “Atatürkçüler > Muz iktisadiyatı > Türk milleti olarak küreselleşme > Basında neler oluyor öyle? > Hazırlık sınıfı ya da “kendi yurdunda yabancı olmak” > Yabancı dille eğitimde iş anaokuluna kadar inince > Romalılarda kültür soykırım > İngiliz-İrlanda meselesi > Dedesini İngiliz huliganı zannedenler > ismet inönü’nün Amerika ile yaptığı anlaşma > YÖK kuruldu bilim bitti > Eğitim için yılda 6 milyar dolar ödüyoruz > Bilim ve din birbirini tamamlar > Kültürel genleri > Mensubiyet hissi > Asyalı olmakla övünüyorum > Müslüman’ı Türk’e, Türk’ü Müslüman’a düşman ettiler > Türkiye’yi acı günler bekliyor; -ama sonunda düzlüğe çıkacağız > Saptırmak için her kesimin sahtesini kullanırlar > Gene de başaracağız > Kazakistan bayrağında bir bürgüt kuşu > Ve kurtuluş…

Büyük Uyanış
Amerika’da Bugünlerde Esen Hava
“Hot-Dog” Ulusçuluğu
“Küresel Kraliyet”in Gizli Örgütleri
Derin Oyunlar Arasındaki Bağlantı
Amerika’da Psikolojik (Ruhbilimsel) Savaş Okulu
Türkiye’yi Tasfiye Plânı
Türkiye’nin Sorunu Aşağılık Duygusundan Kaynaklanıyor
Ciddi Bir Uyanış
Beyin Hammaddesi İhraç Ediyoruz
Topraklar Gidiyor!
İngilizce-Türkçe Karşılaştırması
Türkçe, Türetebilen Güçlü Dil
Araştırma Yoksa Sanayi de Olmaz
Dış Siyasetimiz Sadece Yalvarmak
Eğitim Dili Hep Türkçe Olmalı
Türkiye, Gençleri Değerlendirmeli
Bizi AB’ye Falan Alacakları Yok!
Gözden Ciğer Muayenesi
İngilizce Tıbbın Gülünçlüğü
Endülüs Nasıl Bitti?
Nostradamus
Vatansatanlar – Vatanseverler
Sömürge Muamelesi Altındayız
Endüstriyel Bölge Yasası’yla Topraklarımız Yabancılara Gidiyor. Ne Yapmalıyız?
Kıbrıs’ı Verin de Gelin
Millet Gerçekleri Bilmelidir
Millet Haddini Bildirmelidir
Bıçak Kemiğe Dayanmıştır
Büyük Meseleler Küçük Adımlarla Çözülür
Sevr’den de Beter!
Batı’nın Türk Sorunu Var
Borçlandırarak Batırma Tuzağı
Tarımı Tek Ürüne Bağlama Tuzağı
Vatan Millet İçin Çalışan Bilim Adamlarının Başına Gelenler
Türkiye’de Her Şeyin Sahtesi Var

Bye Bye Türkçe (Bir Nev-York Rüyası)
ATİLLA İLHAN: ABD Bilim ve Sanat Akademisi’nin ilk ve tek Türk üyesi; iki kere Nobel adayı… Kim bu adam? Kim bu çetin Türkçe öğretim savaşçısı? Onu niye hepimiz yeterince tanımıyoruz? Sinanoğlu, ABD gibi nam ülkede çok genç yaşında profesör olmuş bir harika çocuk; ülkesindeki “Amerikan Rüyası” nın yanlış yaygınlığından, Türkçe’nin itilip kakılarak, herhangi bir sömürgedeki “yerli dili” muamelesi görmesinden son derece rahatsız.” (Cumhuriyet, 24.05.2000)
YALÇIN PEKŞEN: Akıl, zekâ ve en sonunda deha: Oktay Sinanoğlu… Time mecmuası “Mucize Profesör” diye yazdı… Newsweek, New York Times, Avrupa dergileri; Der Spiegel, vs. Kıyamet koptu sizin anlayacağınız… ABD gazeteleri kısa bir süre önce birinci sayfalarından Sinanoğlu’nun bu yıl kimya dalında Nobel’e aday olduğunu yazdılar. (Cumhuriyet, 09.01.1987)
AKTÜEL: 26 yaşında profesörlüğe hak kazanıp “Time” gibi dergilerde dünya basınında yer aldı. “Batı’da yetişen son üç yüzyıl içindeki en genç profesör” unvanını aldı. ABD Yale Üniversitesi’nde iki kürsüde birden hoca… “Canlılara biyolojik kimliğini veren DNA’ların şifresini çözerek, bilmediğimiz türden canlılar yaratmanın teorisini kurdu. Kuramları kimya ders kitaplarında onun adıyla anılıyor. İki kez Nobel Kimya Ödülü’ne de aday gösterildi. Sinanoğlu şimdi de Türkçe öğretim savaşçısı… (1995)
TEMPO: Sinanoğlu dünyanın el üstünde tuttuğu bir bilim adamı. Bilim dünyasına kazandırdığı kuramları, teorileri var. Ayrıca Türkçe ile çok ilgili ve bilim için en uygun dil Türkçe diyor. (1997)
AYDINLIK: Batı’da 26 yaşında Profesör olmuş, bu özelliği ile dünya rekorunu elinde tutan Prof. Dr. Sinanoğlu dünya bilim çevrelerinde Nobel’e en yakın temel bilimci olarak biliniyor. Sinanoğlu: “ABD’de Yale Üniversitesi’nde bir takım binalar var, eski Mısır anıtları gibi, ama içini görene rastlamadık. Bunlar gizli cemiyetmiş. En meşhurunun adı:”Skull and Bones”, yani “Kurukafa ve Kemikler”… Üye olan öğrencilere, en azından yılda 100 bin dolarlık bir iş garanti ediyorlar; bunlar devletin en önemli mevkilerinde, sanayinin tepelerinde yer alıyorlar. İfşaa ediyorum: ABD’de sistem bu,” diyor… (13 Haziran 1995)

Türkçe Giderse Türkiye Gider
Dünyada neler olduğunu anlarsak Türkiye´de neler olduğunu veya olacağını daha iyi anlarız. En tehlikeli sömürgecilik, köleleşme zihinlerin ve gönüllerin sömürgeleşmesi köleleşmesidir. Birinci vazifemiz gönlümüzü ve zihnimizi kölelikten kurtarmaktır. Bunun için kendi dilimizi, Türkçe ile eğitim şarttır. Türkiye´nin savunması Türkçe´nin savunması ile baslar. Bir millet tarihten nasıl sinir? Türkiye´nin bugün ne sanayisi, tarımı, teknolojisi kalmıştır ne de araştırma bilimi kalmıştır. Son çıkarılan kanunlarla topraklar yabancılara çok ucuza satılmaktadır. İşte 50 yıldır olan eğitim sistemi ile adi vatan olan şehit kanıyla sulanmış toprakları kolayca yabancılara satacaklar yetiştirilmiştir. Topraklar da gittikten sonra sıra sepet havasına gelir. Havai, Haiti, Filistin´e bakin neler olmuştur.

Ne Yapmalı (Yeniden Diriliş ve Kurtuluş İçin.)
Durup dinlenmeden çalışacağız; aldatılmışları aydınlatacak, gafiller uykusundakileri uyandırmaya devam edeceğiz. Allah’a şükürler olsun ki yıllardır süren, sahte ayrımcılıkların sahteliğini yıllar önce görüp milletimizin her kesimini, sağcısı, solcusu, dindarı demeden iki temel dava uğrunda tek vücut olmaya davetimizin boşa gitmediğini gördük. Bu çığ büyüyecek; iki temel dava uğrunda herkes birleşecek: Birincisi, “Bu vatan Türk’ün vatanıdır. Bir karış toprağı bile kimseye verilemez”; eşdeğerde ikincisi ise: Bu ülkenin dili, çoğunluğunun anadili olan büyük ve birleştirici resmî dil, eğitim dili Türkçe’dir.” Vatanımıza, ve manevî vatanımız Türkçe’ye sımsıkı sarılacağız. Halkımızın maddî ve manevî refahı da o yoldan geçecek.
Atatürk’ün sesini duyar gibi oluyoruz: Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar!

Türkiye Nereden Nereye
Türkiye nereden nerelere geldi? 100 yıl önce neler yaşıyorduk? Osmanlı parçalanmış, Anadolu işgal edilmişti ve önümüzde bir Sevr haritası vardı. Bugünkü durum o günlerden hiç farklı değil. Dünyada ve Türkiye’de gidişat 1919 öncesinden çok daha kötüdür. Mecliste birbiriyle ters ya da farklı görüşte muhalefet yapıyormuş gibi görünenler birbirlerine arka çıkıp milletin aleyhine bekasını ilgilendiren kötülükler yapıyorlar. Türkiye’ye sömürge demek iltifat etmek oldu artık. Türkiye müstemleke oluyor. Müstemleke lâfı sömürgeden daha ağır bir lâf, sömürge ile aynı manada değil. Toprağını, suyunu, fabrikalarını, madenlerini, ormanlarını, kaynaklarını söküp toptan hepsini alıyorlar. Halkı da fakirleştirip köle haline getiriyorlar. Sokaktaki halk her şeyi çok daha iyi anlasa da çözüm için adeta yumak haline gelmiş bin bir sorunun içinden çıkamamakta her an yeni tuzaklara düşmektedir. Bu kitapta Türkiye’nin geçmişi ve geleceği okunacak.

İlerisi İçin
Türkiye’nin temel sorunlarını bir bilim adamı gözüyle tespit ederek çözümler üreten dünyaca ünlü memleket aşığı Sayın Sinanoğlu kimya, fizik, matematik, moleküler biyoloji dallarında teorileriyle uğraşırken bir yandan da gide gele 40 yıldır memleket meselelerine kafa yormayı çözümler üretmeyi bir vatan borcu bildi. Bilimde herkesin çözülemez dediği, işi bıraktığı pes edip vazgeçtiği yerde işe başladı ve başardı. Tarihin bu önemli dönemecinde de bizler için gerekli olan tavır da işte bu “Herkesin Türkiye’nin işi bitti, defteri dürüldü dediği zamanda bile vazgeçmeden yola devam etmek.”
Uzun gayretlerden sonra nihayet Büyük Uyanış oldu. Sinanoğlu Gençliği denebilecek önemli sayıda gençler yetişti. Şimdi bu gençler en başta matematik olmak üzere temel bilimlerle kafa çalıştırmayı öğrenirken akıl oyunlarıyla Türkiye’nin kötü gidişatına dur diyor.
İleride bizleri nasıl bir gelecek bekliyor? Türkiye’nin savunması neden Türkçe’nin savunmasıyla başlar? Yabancı dille eğitim ihâneti nasıl devam ettiriliyor? Bilim dünyasında neler oluyor, ileride neler olacak ve Türk gençliği nasıl kendini bu gelişmelere yetiştirecek? İleride her konuda Türk dış – iç siyaseti nasıl olmalı? Dış ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları ne durumda, ilerisi için kendileri ve çocuklarının güvenli varlığı için neler yapmalılar? sorularının cevapları bu kitapta İlerisi için Türkçe, İlerisi için Bilim, İlerisi için Siyaset ve İlerisi için Dış ülkelerde yaşayan Türkler bölümleri altında irdeleniyor.

Çökmeden
Çökmedende, Türkiye Cumhuriyeti’ne içeriden ve dışarıdan yöneltilen tehditler ve Cumhuriyet’i savunmak için yapılması gerekenler, dört aydınımızın gözünden aktarılıyor. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile ciğerlerini biliyorum dediği Batılıları, onların sömürgeci bir anlayışla dünyaya nasıl hükmetmeye çalıştıklarını ve Türkçemizden başlayarak, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelen saldırıları göreceksiniz.
Erol Bilbilik ile Dünyayı Yöneten Gizli Örgütlerin gerçek yüzünü, büyük sermayenin Türkiye’de piyon olarak kimleri kullandığını tüm açıklığıyla fark edeceksiniz.
Banu Avar ile Orta Avrupa’dan Kafkaslara uzanan, mevcut rejimleri demokrasi kisvesi altında değiştiren renkli devrim rüzgârının ve bunların örgütlenişinin hikayesine tanıklık edeceksiniz.
Prof. Dr. Yalçın Küçük ile de Türkiye’yi çökertmeye çalışanları keşfedecek, Sabetayizm gerçeğini görecek ve Cumhuriyet’e nasıl sahip çıkılacağını öğreneceksiniz
Bu kitabı okuduğunuzda, aydınlarımızın yüreğinden gelen samimi çığlığı siz de duyacak ve hakikati bulmaya yaklaşacaksınız. Çökmeden Mutlaka okuyacaksınız